Çene Geriliği Sebepleri Nelerdir? Ne Gibi Durumlara Yol Açar?

Çene Geriliği Sebepleri Nelerdir? Ne Gibi Durumlara Yol Açar?

Alt Çene Geriliği Sebepleri?

Alt çenenin büyüme nedenleri çok farklıdır. Yüksek kalıtımın yanı sıra, büyüme dönemindeki gelişimsel bozukluklar, kaza ve darbelerden kaynaklanan yaralanmalar çene gelişimini etkileyebilir.

Alt çene geriliğinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

• Genetik ve doğuştan gelen özellikler
• Hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar
• Bazı hastalıklar, örn. romatoid artrit
• Üst kesici dişlerin içe doğru eğimi
• Şekil bozukluğu olan dişler
• Maksiller stenoz
• Hipertrofik bademcikler ve adenoidler, örn. nefes alma modelleri
•  Anormal kas fonksiyonları

Alt Çene Geriliği Ne Gibi Durumlara Neden Olur?

Alt çenenin büyüme geriliği pek çok istenmeyen duruma neden olur. Çoğu hasta veya ebeveynleri estetik görünüm bozuklukları nedeniyle kliniğimize tedavi için gelmektedir. Ancak alt çenenin geriliği sadece estetik problemlere değil aynı zamanda konuşma ve çiğneme fonksiyonlarında da bozukluklara neden olur. Çiğneme sorunları yeme bozukluklarını da etkiler. Bazı durumlarda alt ön dişler üst damağa temas eder. Bu durumda diş etlerinde deformasyonlar görülebilir. Eklem sorunları olasılığı yaşla birlikte artar. Bunun sonucunda hastanın yaşam kalitesi düşer. Keşfedildikten hemen sonra tedaviye başlamak doğrudur.

Alt Çene Geriliği Nasıl Anlaşılır?

Hastanın çene yapısı ile ilgili gözle görülür bir bozukluğu varsa veya fiziksel zorlukları varsa, kliniğe gitmeye değer. Hasta kliniğe geldiğinde önce uzman tarafından detaylı bir şekilde muayene edilir. Bu çalışma, yüz yapısının her açıdan incelendiği hem ağız dışı hem de ağız içi değerlendirmeyi içerir. Panoramik ve sefalometrik röntgen muayenesi de yapılır. Alt çene sarkmasının nedenleri yorumlanır ve çözüm yolları planlanır. Dişlerin uyumunun daha iyi değerlendirilebilmesi için hastaya ağız içi ölçümler yapılır. Diş boyutları ve oklüzal orantıları, ölçümlerle daha doğru hale gelir. Sonuçlara göre bir tedavi planı tasarlanır ve hasta ile paylaşılır. Hastanın onamı alındıktan sonra işlemler başlar.

Çene Geriliği Nasıl Tedavi Edilir?

Gerilik mevcut olan çene için en etkili tedavi, yalnızca kemik büyümesinin devam etmesidir. Bu nedenle öncelikle hastanın iskelet büyüme dönemi belirlenir. Bu amaçla hastanın el, bilek veya sefalometrik röntgen görüntüsü incelenir. Röntgen muayenesinden sonra ya bekleyin ya da hemen tedaviye başlayın. Aparatlar, iskelet gelişiminin aktif olduğu bir dönemde olan kişilerde alt çene gelişimini harekete geçirmek için kullanılır. Kullanılan cihazlar çok çeşitli olabilmektedir. Bu cihazlardan birkaçı,Twinblok, Monoblok, Forsus, Herbst  olarak bilinmektedir. Cihazın etkin olarak kullanılabilmesi hastanın yaşı, diş ve kemiklerin durumu ve doktorun tercihlerine bağlıdır. Bu cihazlar çene ve dişlere baskı uygular. Uygulanan basınç eklem ve çene büyümesini kontrol eder. Aletlerin düzenli ve dikkatli kullanımı ile alt çenedeki büyüme geriliği ortadan kalkar.

Çene ve iskelet gelişimini tamamlamış erişkinlerde de çene geriliği görülebilir. Burada önemli olan durumun ciddiyetidir. Alt çene eğimi çok belirgin ve estetik problemlere neden oluyorsa ortognatik ameliyatlar düşünülür. Ortognatik cerrahi, ortodontik tedavinin belirli bir aşamasında diş telleri çıkarılmadan genel anestezi altında bir estetik cerrah veya ağız, diş ve çene cerrahı tarafından yapılır. Alt çenedeki kusuru gidermek için kemik doku kesilir ve çene olması gereken yere hareket ettirilerek sabitlenir. Tedavi sonucunda hasta belli bir iyileşmenin ardından sağlığına kavuşur ve kısa sürede günlük hayatına dönebilir. Ortodontik tedaviye bir süre devam edildikten sonra işlemler tamamlanmış olur. Profil görünümü değişmiyorsa veya estetik profil hafif ve kabul edilebilir ise kamuflaj tedavisi düşünülebilir. Kamuflaj tedavisi dişlerin orantılarını düzelterek iskelet problemlerini hafifletmek için kullanılır. Tedavi sonunda hastanın kendine olan güveni artar, hastanın yaşam kalitesi ve fiziksel görünümünde düzelme olur. Son olarak şunu söyleyebiliriz; Çene geriliği her yaşta tedavi edilebilir. Ancak ilerleyen yaşla birlikte tedavi daha zor, karmaşık ve ideal olmaktan uzak hale gelir. Bu nedenle en etkili ve en kolay tedavinin erken yaşlarda ortaya çıktığı unutulmamalıdır.